Issız Han / ISSIZ HAN’IN TARİHİ

ugurcavac_issiz5.jpg

       Bursa-İzmir yolu üzerinde Karacabey’in Gölkıyı ve Uluabat köyleri arasında olup, Uluabat Gölü kıyısında yer alan bir handır. Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezıt döneminden kalmadır. Geçtiğimiz yıl restore edilen eserin kapı üstündeki kitabesinde hayırlı işler ve Allah rızası için 1396 yılında inşa edildiği belirtilmektedir. İstanbul-Susurluk Irmağı-Uluabat Gölü güzergahında tarihte nehir taşımacılığının dinlenme ve konaklama üslerinden biri olarak vatandaşlara ücretsiz hizmet veren Issız Han, Osmanlı döneminin güzel bir kervansaray örneğidir.
 


      Karacabey, Seyran Köyü’ndeki Issız Han’ın güney cephesindeki giriş kapısı üzerindeki iki satırlık mermer kitabeden 1394-1395 yılında Celalüddin Eyne Bey Bin Felek Meliküddin tarafından yaptırıldığı öğrenilmektedir.

 

                             k_Ozcan_IH_kapi_small.jpgissizhan2.jpg

 

   Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan ve yolcuların serinlemek için kullandığı hanın iç mekanında yolculara ayrılan bölüme üç basamaklı bir merdivenle çıkılıyor. Ortadaki iki ocak dörder granit sütunla çevreleniyor.

 Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Subaşı İne Bey Bin-i Mehmed Feleküddin adına 1402 tarihinde düzenlenen vakfiyesinde bu handan söz ediliyor.
(Eyne Bey, balıkesir-Karesi subaşısıdır. Eyne Bey 1. Kosova Savaşında Komutandır: Ankara muharebesinde Yıldırımın Timur tarafından esir alınmasından sonra, şehzade Süleyman Çelebi’yi Rumeli’ye götürenler arasındadır. 808 H./1405 M. de Uluabat’ da Şehzade Süleyman ve İsa Çelebi arasındaki çarpışmada, İsa Çelebi tarafından şehit edilmiştir.  

  Kabri Balıkesir’in Kepsud kazasının Tekke Köyündedir.) Karacabey civarında Tophisar Köyü ve Karasu üstünde bir değirmeni buraya vakfettiğine göre, gelip geçen yolcular parasız olarak yiyip içebilecek ve yatıp gideceklerdir.

Bugün bir hizmet ifa etmemekte, boş durmaktadır. Sağlam ve mazbuttur. Güney – Doğu, Batı – Kuzey yönünde dikdörtgen bir plan üzerine kurulmuş, dış yüzü iki sıra yontma beyaz taş işlenmiş, üstü yine taş, onun üstüoluklu kiremit örtülüdür. Cephesi göle bakar.

 

                                               k_HTC34_ISSIZHAN_3.jpg

 

  Muhteşem bir kapısı, mermer kemerin üzerinde tarihi kitabesivardır. Kapıdan girince sağlı sollu birer oda ve birer salondan ibarettir. Duvar boylarında sedir durumunda yüksek bir kademe, ortada başka hiçbir yerde görülmeyen muazzam iki ocak yapısı, her biri dörder tane granit ayak üzerine oturan yekpare taş, taşların altı zarif kemer, üstü ise hemen tuğla işçiliği ile başlayan bacalardır. Bacaların işçiliği fevkalade güzeldir. Baca gövdesinin dış kısmı çok islidir. İç kısmı ise tuğlalar ters çevrilerek tamir edildiği bellidir. İki yan odada baca ve ocak yoktur.

   Hanın dış bedeninde altlı üstlü mazgal pencereleri, batı odasında da böyle mazgal pencere vardır. Doğu odasındaki penceredir. Han genel görünümü ile Osmanlı devrinin ilk mimar eserlerinin en güzel kervansaray modelidir. Yapı 1956 yılından bir süre sonra onarılmıştır. 

Göle kapan muhteşem kapısının üzerindeki kitabede "Yolcuların parasız yiyecek, içecek ve yatacak yer olarak hizmet verdiği' yazmaktadır.  

Masrafları karşılamk için Karacabey civarındaki bir değirmen vakfedilmişti.

 

k_Ozcan_Final_IH_icPano.jpg23458532.jpg 

 

 

 Copyright 2013 © Teselya Ltd.Şti.